Sanrılarla uyanıyorum geceleri,
Başımın altında sırılsıklam bir yastık,
Penceremin önünde solmuş çiçekler,
Ve hasretinin gölgesinde biten bir ömür,
Kan revan içinde buluyorum kendimi.
Sensizim.
Güneş ısıtmıyor artık eskisi kadar.
Baharlar bereketli yağmurlara gebe değil,
Bilmiyorum neden.
Her sabah zemherilere doğuyor gün.
Dışarda ayaz ve
İş işten geçiyor gülüm, içim içimden
Sabahım ayaz kalbim karlı içim içim dem
Artık çıkmaz oldum birkaç gündür işin içinden
Pay ister yüzüm senden içim içinden
Siyah bir avlunun tam ortasında yalın ayaktım
Canım, canımı yakmak istedin, canımı yaktın
Benden bir canı esirgedin kendi canımı kattım
Senin ellerinden aşk ömür, ölüm hayattır
Kul mu, köle
DELİ ŞAÇMASI..
Müslüman Türk milletine Noeli çılgınlar gibi kutlatabilmek için "Ayaz Ata, Nardugan, Nardogan" vs. uydurmaya başladılar.
Birçok tarihçi ve araştırmacı:
"Türklerde böyle bir terim, kavram, kutlama, olay vs olmadığını" ispatladılar.
Lütfen duyarlı olunuz...
Düşünmek için biraz karanlık değil mi ? Neyi düşünüyorsun bu sınırlı ışıkla ?
Yoksa acını mi?
Zevkini mi?
Belki de kendini düşünüyorsun?
Yavaş yavaş anladığın kavramlar sana hak veriyor, kendine bı çizgide koşarken buluyorsun. Ne kadar hızlı gideceksin? Bu kadar mizahi zirvede yaşama. Hayatın kasvetli yaşamı seni takmaz sadece canini yakar
Düşün ;
ben bir rüzgarım, sen bir yaprak
Ben ayaz,sen dolunay
Ben içki sen din adamı
Ben deli, sen psikiyatrist
Ben serseri, sen kitap
Ben beden, sen ruh
Ben aç, sen gözü tok
Ben pencere, sen doğa
Ben gece, sen kalabalık
Ben seks, sen zina
Ben herşeyim, sen hiçbir şey.
Gel gelelim yaşamını yitirdiğin acısını çekelim. Sistemin aktörlerinden günlerin birini anlatalım, sen anlatacaksin kimse inanmayacak. Ben bekleyeceğim kimseyi bilmeden.
AŞKINA DEMLENEYİM SEVDİĞİM
Ahhh gönlümün vazgeçilmezi neredesin?
Masum bakışına saklasan sensizliğe susamış,
Okşasan sevdalı, yüreğimi nazlıca
Dudaklarından dökülse aşk nagmeleri
Buseler dizsem saçlarının her bir teline
Papatya bakışlarından öpsem
Kınalı ellerinden tutup alıp gitsem uzaktara
Kışın ayaz soğuğunu erteledim qelişlerinde
Etrafım güllük gülistanlık
Hangi yönden eserse essin deli fırtına
Bana güç veren sıcacık aşkın
Nice zorlukları y,endim dudaklarının ateşinde
Vazgeçilmez sevdanın özlemindeyim
Endamın kaybolmasın gri bulutlar arasında
Hilal kaşların çatılmasın
Tebessümlerine kelebekler konsun
Gözbebeklerinde yıldızlar dizilsin ışıl ışıl
Yeditepe'nin caddelerinde adımların çiçeklensin
Ve aşkına demleneyim sana baktıkça sevdiğim
Zafer DİRENİŞ
açtık çok açtık çok çok açtık
ekmek istedik kadın istedik tanrı İstedik
ve oturup ağladık niye
ve niye hiç görmemiş gibi sanki
oturup hep birlikte ağladık ona şaşıyorum
ona şaşıyorum biz sanki hiç ekmek görmedik
yemek için
Bu nasıl bir naz?
Vurdumduymaz
Ben ardında yaşlı keman
Sen deli saz
Hangi telden bu?
Ne hicaz ne de caz
Sen çaldıkça ruhumda
Başlar bir ayaz🎶